Bir yangında hayatını kaybeden beş çocukla ilgili olarak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda tartışmalar yaşandı. Bir milletvekili, muhalefetin konuyu siyasi malzeme yaparak hayatını kaybeden çocukların annesine duygusal şiddet uyguladığını belirtti. Olayın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve milletvekili, aileyi ziyaret ederek taziyelerini sundular. Yetkililer, çocukların güvenliği için gerekli önlemlerin alındığını ancak trajedinin önlenmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Yapılan ileri tetkiklerde, ailenin uyuşturucu kullandığı iddialarının doğru olmadığı da belirtildi. Milletvekili, sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini fakat muhalefetin sadece iktidar eleştirisi yaptığını savundu. Olayın sorumlularının araştırılması ve benzeri olayların yaşanmaması için çalışmaların sürdürülmesi gerektiği vurgulandı.
Muhalefetin Yaklaşımı Eleştirildi
Milletvekili, muhalefetin olayı siyasi bir malzeme olarak kullanmasını sert bir dille eleştirdi. Son yirmi üç yıldır çocukların korunması için birçok adım atıldığını ve bu adımların muhalefet tarafından görmezden gelindiğini ifade etti. Çocukların geleceğine umutla bakabilmesi için yapılan çalışmaları anlattı. Muhalefetin, çocukların üstün yararını gözetmek yerine siyasi kazanımlar peşinde koştuğunu öne sürdü. Bu durumun kabul edilemez olduğunu ve sorumluluk bilinci gerektiğini vurguladı. Milletvekili, muhalefetin olayı anlamadan ve bilmeden konuştuğunu ve olayı daha derinlemesine incelemeden yorum yaptığını dile getirdi. Belediyelerin bu tür olayları önlemedeki rolünün de sorgulanması gerektiğini savundu.
Sorumluluk ve Önlemler
Milletvekili, yaşanan bu acı olayın tekrar yaşanmaması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Konunun siyasi tartışmaların ötesinde insancıl bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini ifade etti. İzmir'deki olay üzerine alınması gereken önlemlerin ve bu alanda yapılacak çalışmaların detayları hakkında bilgi verdi. Yaşanan olaydan ders çıkarılması ve benzeri olayların yaşanmaması için gereken adımların atılması gerektiğini belirtti. Selçuk Belediyesi ve diğer ilgili kurumların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların güvenliğini sağlamanın herkesin ortak görevi olduğunu ve bu konuda işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.