Çankırı'nın tarihi bir semtinde bulunan eski bir medrese, günümüzde kültür ve sanat merkezi olarak hizmet veriyor. 17. yüzyıldan kalma bu yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından belediyeye tahsis edildikten sonra restore edilerek yeni bir hayata kavuşturulmuştur.

Tarihi Bir Yapının Yeniden Doğuşu

Yaklaşık iki yüzyıl öncesine dayanan tarihi geçmişi ile medrese, uzun yıllar çeşitli amaçlar için kullanıldıktan sonra, 2004 yılında restore edilerek günümüzdeki halini almıştır. Restorasyon çalışmalarının ardından, medrese içerisinde ney, kaligrafi ve ebru sanatı gibi geleneksel sanat dallarına yönelik kurslar düzenlenmeye başlanmıştır. Kurslara katılan öğrenciler, tarihi bir atmosferde sanat eğitimi alma imkanı bulmaktadırlar. Ayrıca, medresenin önünde bulunan geniş bahçe, öğrencilere ve ziyaretçilere keyifli bir ortam sunmaktadır. Medresenin iki katlı yapısı, çeşitli atölye ve eğitim alanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğünün desteğiyle gerçekleştirilen bu dönüşüm projesi, hem tarihi bir yapının korunmasını hem de kültürel faaliyetlerin desteklenmesini sağlamaktadır.

Geleneksel Sanatların Yaşatıldığı Mekan

Medresede verilen geleneksel sanat kursları, yöre halkı ve sanatseverler tarafından yoğun ilgi görmektedir. Ney, kaligrafi ve ebru kurslarının yanı sıra, geçmiş yıllarda tezhip, minyatür ve resim kursları da verilmiştir. Kurs eğitmenleri, öğrencilere sadece teknik bilgiler değil, aynı zamanda bu sanatların kültürel ve tarihi bağlamını da aktarmaktadırlar. Kurslara katılanlar, tarihi bir ortamda sanatla iç içe olma deneyimini yaşamaktadırlar. Medrese, hem kursiyerlere hem de ziyaretçilere huzurlu ve ilham verici bir ortam sunmaktadır. Gümüş isimli eğitmenin verdiği kaligrafi dersi ise öğrencilerin en çok tercih ettiği derslerden bir tanesidir. Bu tarihi mekanda üretilen sanat eserleri, hem yerel hem de ulusal anlamda sergilenmektedir.

Huzurlu Bir Öğrenme Ortamı

Medrese sorumlusu, yapının geçmişine dair bilgiler paylaşarak, eskiden uzaklardan gelen öğrencilerin burada konakladığını ve ihtiyaçlarının bahçedeki sadaka taşıyla karşılandığını anlatmaktadır. Bugün ise medrese, kurslar ve ziyaretçiler sayesinde yeniden canlanmış, tarihi dokusunu koruyarak sanatın ve kültürün merkezi olmuştur. Kurslara katılan öğrenciler, medresenin huzur verici atmosferinden ve geleneksel sanatlarla uğraşmanın keyfinden bahsetmektedirler. Çankırı'nın bu tarihi yapısı, hem geçmişin izlerini taşıyor hem de geleceğe sanat ve kültürle ışık tutuyor. Mimar Sinan Mahallesi'ndeki konumu ile de tarihi bir bölgenin can damarı olmayı sürdürüyor. Ney seslerinin yankılandığı bu tarihi mekan, ziyaretçilerine hem geçmişe yolculuk hem de sanatla buluşma fırsatı sunuyor.